Kart bastırtcam kendime,
Düğünlere kınalara bendir çalmaya gidilir.
Vurmalı çalgıları epeyden beri severim, toyluk dönemlerimde
- Abi hadi stüdyoya gidelim zombie çalalım.
- ee ben bişey çalamıyorum
- Sana da yoldan baget alırız davula geçersin
Diyaloğu ile vurmalı çalmaya başladım.
Hani çocukken top oynamasını bilmeyeni kaleye sokarlar ya işte aynı öyleydi (bu arada hakketen çocukken de kaleye sokarlardı beni ama şimdi 10 numara kaleci oldum hep kaleye gire gire :) )
Cenk Taner de söylerdi bi orkestra futbol oyununa benzer diye. Davulcu kalecidir, eğer müzikte bir aksama olursa davulcu toparlar. Gitar sağ açıktır, Bas ise sol açık. Onlar atakları yaparlar. Solist ise forvettir, golü o atar.
Cidden doğru heralde. Futbolda kaleci, orkestrada davulcuyum.
Davulu heryere kurma imkanı olmadığından dolayı daha elde çalınabilir vurmalı enstrümanlara yöneldim, tabi davulu da bırakmadım. Aşşa yukarı bir yıldır darbukaya heves ettim altı ay kadardır da bendirim var, okulda rtim grubuyla biraz eğitim aldık. Hakkaten eğlenceli enstrüman, deri falan böyle vuruyon ses çıkarıyo.
Gittiğim her yere götürür oldum bendirimi, bulduğu her fırsatta da çalar oldum. Böylelikle akrabalar arasında "ayy Bilal'de bendir çalar çağıralım gelsin çalsın bize, biz de oynarız" muhabbeti geçmeye başladı. O zamandan beri Bilo aşşa Bilo yukarı. Şurda toplandık gel, falancanın evine gidiyoruz bendirini darbukanı al gel... Tamam iyi çalamıyorum henüz ama çalmaktan zevk alıyorum, bu yüzden hiç geri çevirmedim. Her gittiğim yerde çalma ücreti olarak 2'lik kola alıyorum :) Artık sigaramı da aldırcam.
dahası...
Düğünlere kınalara bendir çalmaya gidilir.
Vurmalı çalgıları epeyden beri severim, toyluk dönemlerimde
- Abi hadi stüdyoya gidelim zombie çalalım.
- ee ben bişey çalamıyorum
- Sana da yoldan baget alırız davula geçersin
Diyaloğu ile vurmalı çalmaya başladım.
Hani çocukken top oynamasını bilmeyeni kaleye sokarlar ya işte aynı öyleydi (bu arada hakketen çocukken de kaleye sokarlardı beni ama şimdi 10 numara kaleci oldum hep kaleye gire gire :) )
Cenk Taner de söylerdi bi orkestra futbol oyununa benzer diye. Davulcu kalecidir, eğer müzikte bir aksama olursa davulcu toparlar. Gitar sağ açıktır, Bas ise sol açık. Onlar atakları yaparlar. Solist ise forvettir, golü o atar.
Cidden doğru heralde. Futbolda kaleci, orkestrada davulcuyum.
Davulu heryere kurma imkanı olmadığından dolayı daha elde çalınabilir vurmalı enstrümanlara yöneldim, tabi davulu da bırakmadım. Aşşa yukarı bir yıldır darbukaya heves ettim altı ay kadardır da bendirim var, okulda rtim grubuyla biraz eğitim aldık. Hakkaten eğlenceli enstrüman, deri falan böyle vuruyon ses çıkarıyo.
Gittiğim her yere götürür oldum bendirimi, bulduğu her fırsatta da çalar oldum. Böylelikle akrabalar arasında "ayy Bilal'de bendir çalar çağıralım gelsin çalsın bize, biz de oynarız" muhabbeti geçmeye başladı. O zamandan beri Bilo aşşa Bilo yukarı. Şurda toplandık gel, falancanın evine gidiyoruz bendirini darbukanı al gel... Tamam iyi çalamıyorum henüz ama çalmaktan zevk alıyorum, bu yüzden hiç geri çevirmedim. Her gittiğim yerde çalma ücreti olarak 2'lik kola alıyorum :) Artık sigaramı da aldırcam.