İnsanlara tahammülüm giderek azalıyor. Önceleri ne kadar da sakin ve sabırlı bir adamdım halbuki. Neyin beni bu hale getirdiği hakkında pek bir fikrim yok. Sanırım artık beni anlamayan insanlara kendimi anlatmaktan yoruluyorum. Anlamayan insanlara birşeyi 3. kez anlatırken yoruluyorum. Cahil insanları artık cehaletinden kurtarmaya uğraşmıyorum. Yanlış bilgiler duyunca sadece gülüyorum. Saçma fikirlere bile "he" diyorum, nası biliyosanız öyle olsun, araştırmayın. Burnunuzun dikine gidin. Öğrenmeyin. Öğrenseniz de birşey değişmeyecek zaten. Gereksiz insanları bünyem kaldırmıyor artık. "Ne olursan ol, gel" diyebiliyordum önceden. Şu anda "git" diyorum. Tamamen çığrımdan çıkmadan bir yardım. Noolur. Esra. Bunu kaçıncı kez yaptım bilmiyorum ama yine muhabbetin ortasında başka bir işim çıkmasından ötürü yarım bıraktım konuşmamızı. Ne kadar da iyi geliyorsun oysa bünyeye. Seninle muhabbet eden birisinin suratının asılması olanaksız gibi. Burada senin gibi, Anıl, Gizem, Çağla, Dilek, Laz, Kençal, Erhan vs gibi arkadaşlarımın olmasını o kadar çok isterdim ki.

Canımı da sıkan bu aslen. O günlerin geride kaldığını bilmek. Her devrim sancılıdır. Kendi devrimim içerisindeyim, çok sancılı, aklın almaz.

Bu arada teşekkürler Esra, emesene tam vaktinde yetiştin, seviyorum seni ^_^


Blogger tarafından desteklenmektedir.