Evet farkındayım. Sorunun ne olduğunun, nerede yanlış yaptığımın, ne yaptığımın, ne yapmadığımın farkındayım. Sıralayayım mı hatta?

- Her yakınlık gösterene gönlü kaptırmam. Nele'de de aynısı oldu, Aka hime'de keza, Bir ara Kızılcıkta da olacaktı da neredeyse Allah'tan çabuk geçti. Yani birisi "ah canım!" desin ben hemen "aha benden hoşlanıyor!" diyorum. Saçma, yok öyle bir şey. Ya da o sevginin birden fazla çeşidi var, illa karşı cins manasında sevecek değil ya?

- Kendimden çok fazla vermem. Yani ilişki kurmak için çırpınmam. Bu sadece eş ilişkisinde değil, her türlü arkadaşlık, iş ortaklığı vs gibi konularda da kendimden fazla vermemden kaynaklı değer yitirmem söz konusu. Diyelim bir yere gidilecek ya da plan yapılacak bana sorulmaz, fikrim alınmaz, ben zaten herzaman dahilimdir. Ya da hiç arıza çıkarmadığım için hep başkalarının istediği mekanlara gidebilirim, fikir beyan etmesem de olur. Bana ihtiyaç varsa, ben zaten onu sezmiş ve burnunun dibine kadar gelmişimdir. Chuck Norris gibiyim, aramana gerek yok, bana ihtiyacın olduğunda ben seni bulurum, arama zahmetine bile sokmam.

- Fazla uyumluyum. Benimle ne tartışabilirsin ne kızabilirsin. Ne desen "he" derim, her fikrine "tamam" derim. Bu, benim kendi fikirlerim olmadığından, söylemekten çekindiğimden dolayı değil, sırf seni çok sevdiğimden, kırılma, hevesin kaçmasın diye.

- Ederinden fazla değer veririm. Maliye bakanlığından müfettişler gelse, o insanı evirse, çevirse, yoklasa, ölçse tartsa ederini her zaman benim biçtiğim pahanın çok altı olarak belirler, eminim buna. 1 ise ben 5 veririm, 10 ise 1000 veririm. Hatta çoğu zaman paha biçemem.

- Sineye çekerim. Kol kırılır yen içinde kalır ne de olsa. "Arkadaşımdır nasılsa" derim, "kaybetmeyeyim dostluğumu" derim, "boşver sevgili tribidir, geçer" derim. Diye diye tepeme çıkarırım.

Benim değerli olabileceğimin farkına bile varmaz. Ben hep oradayımdır çünkü. Ne zaman ki çekilsem aradan, ne zaman ki madden uzak olsam o zaman eksikliğim hissedilmeye başlar, "kanka neredesin ya, özledik", "bugün Tunalı'da şaraplanıyorduk, aklımıza geldin, bugün seni andık, aşkım bana kızgın mısın? Neden aramadın bugün vs..." diye mesajlar telefonlar gelir.

Çok yumuşaktım önceden, köşelerim yoktu, istediğin tarafa esnetebilirdin, istediğin tarafa yuvarla. Sanırım artık çekemiyorum. Gelemiyorum böyle şeylere, çaba sarfetmek istemiyorum. Benden buraya kadar, artık ben de keskin hatlara sahip olmak istiyorum.


Blogger tarafından desteklenmektedir.