Her şey normal. Nedir normal? Nasıldır normal? Nasıl normal olur her şey? Nasıl normalleşir? Nelerdir normaller? Et yemek normal midir mesela? Sigara içmek? Alkol almak? Ölmek? Doğmak? Okumak, sıçmak, sevmek, düşünmek, dinlemek? Her şey normal değil mi?

Normal bir şey hayatınıza ne katabilir? Hayatınıza bir şey kattığını hissettiğiniz andan itibaren hala normal denebilir mi? Mucizevi şeyleri dahi normalleştirmek, sıradanlaştırmak, onlara olan değeri azaltır mı?

Güncel konulardan ilerleyelim. Polisin tutumu, insanları öldürmesi, gaza boğması kesinlikle kabul edilemeyecek bir olay. Olağan dışı olan bu olayı şu anda çok da garipseyenimiz kalmadı değil mi? Toplumun tepki göstermesi gereken bir mesele olur, toplum oradadır, polis de. Ve biliriz ki kısa süre sonra polis saldıracak, pervasız bir şekilde gaz savurmaya, basınçlı su sıkmaya, yasal sopasıyla insanlara vurmaya başlayacak. Bu artık normalleşmiştir değil mi? Yani yaptığı her ne kadar olağan dışı olsa da normal olarak kabul etmişizdir artık.

Karşımıza bir karşı cins çıkacak ya da hem cins. Onunla tanışacağız, kalbimiz olduğundan farklı atacak. Olağan dışı hisler besleyeceğiz, aşık olacağız. Normaldir değil mi bu? Durum ne kadar anormalmiş gibi gelse de bize, normaldir birine aşık olmak.

Ana rahminden çıkıp popoya yenen ilk şaplaktan itibaren atmosferde serbest dolaşan oksijen, azot vb bilimum elementleri ciğerimize çekip, kullandıktan sonra karbondiyoksit olarak geri veririz atmosfere. Çok normaldir değil mi bu? Günde ortalama 23000 kez yaptığımız bir şeydir bu.

Sosyolojik açıdan bakalım bir de. Evinde aile bireyleri alkol tüketen bir çocuğun, reşit olduğunda ya da öncesinde alkol alması normaldir değil mi? Aile bireylerince de normaldir. Mutlaka istisnalar olacaktır. Benim demek istediğim; çocuğun alkol alması aile bireylerince normal karşılanır.

Kış, bayrağı bahara devrettiğinde doğa tekrar uyanacak, çiçekler açacak, her yer rengarenk olacak. Çok normal değil mi?

Normal. Her şey normal.

Her şey normalleştikçe hiçbir şeye şaşırmaz hale geliyoruz. Durup bir çiçeği seyretmiyoruz, çayın tadını çıkarmıyoruz, meydanlarda sesimizi yükselttiğimizde gaz kapsülü nereden gelecek diye tetikte bekliyoruz.

Şaşırmıyoruz yahu! Şaşırın lan! Merak edin! Nefesinizi tutun otuz saniye, nefes almanın ne kadar şaşılası bir şey olduğunu farkedin. Tomurcuğundan yeni sıyrılmış bir çiçeği seyredin saatlerce. "Çay işte" deyip geçmeyin, her bir damlasının farkına varın.

Sadece okumak yetmez, sadece bilgilenmek, öğrenmek yetmez. Yani "normal" yöntemlerle öğrenmek yetmez. Şaşırın! Şaşırdıkça merak edersiniz. Merak ettikçe araştırırsınız. Gözlemleyin, deneyimleyin. Her zaman kitaptan öğrenilmez bilgiler. Baktığınız, tattığınız, duyduğunuz, dokunduğunuz, kokladığınız her şeyi merakla yapın, şaşırarak yapın. Hiçbir şeyi normalleştirmeyin!


Blogger tarafından desteklenmektedir.